16 Ocak 2017 Pazartesi

Kanvas Tablo Saat yapmaya çalıştık

Merhabalar :) 

Geçenlerde bir alışveriş sitesinde kanvas tablolardan yapılmış saatler gördüm. Fiyatları da pek uygundu! Ama çok zor karar verebilen bir insan olduğum için bir türlü seçemedim. En sonunda hem bakmaktan usandım hem de baktıkça gözüme inanılmaz basit görünmeye başladılar. Ve o sihirli cümleyi tekrar kurdum; BEN BUNU YAPARIM. Çocukluğumdan beri pek severim ben bunu yaparım demeyi. Erkek çocuğu gibi çiviyle çekiçle oynamayı, rotbalansçı olan babamla dükkana gidip ona çıraklık yapmayı, tv anteni bağlamayı, evdeki bir çok masa saati, duvar saati ve radyoyu ‘nasıl çalışıyor bir açıp bakayım, nasılsa tekrar toplarım’ diyerek açıp, toplayamayıp mundar etmeyi pek severdim. 

Neyse, evde kullanmadığım bir tablom ve saatim vardı. Oğluşuma da etkinlik olsun diye ‘gel birlikte şunu saate çevirelim’ dedim. Duvarımıza asar biz yaptık diye övünürüz diyerekten! 


Gerçekten de şu gördüğünüz saati yaptık, sadece numaralarını eklemek kalmıştı.





Ancak gerisini yapamadık çünkü benim velet saatin akrebini yelkovanını büklüm büklüm bükmenin ne kadar da zevkli olduğunu keşfetti. Yaaa kıyamadım tabiikisiii, bıraktım keyifle büktü yavrusum :D büktükten sonra bir gayretle düzeltelim dedik ama cıks düzeltemedik. Kiracılar ısının saati de gittiiii, tablomuz da ortasında koca bir delikle kala kaldı. Şimdi Kiracılar bize bozuyoruz diye saatte vermez artık :)

Evde o kadar cihazı bozduğum halde bizimkiler bana hiç kızmazdı, ben de bizimkine kızamıyorum, bilakis yaramaz hallerine hastayım. Tamam tamam itiraf ediyorum, ben yaramaz çocuk seviyorum. Mesela bin defa yapma dediğim halde şuan yine buzluğumuzda üzerine su, parfüm, kolonya, limon ve tuz dökülmüş ıslak mendil olmasını umduğumuz havlu peçetelerimiz var. Niye olmasın canım, sık sık deniyor bunu, ya tutarsa :D bakarsınız kendi ıslak mendilini icat eder.

Tablo saat hikayemizi de anlattığıma göre başka bir macerada buluşmak üzere dağılabiliriz. 

İyi haftalar herkese             

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder