23 Haziran 2016 Perşembe

Kilim desenli elbise

Selam, 

Kız kardeşim kumaşı görmüş beğenmiş, modeli tasarlamış, gelmiş diker misim dedi ne yapayım dikmeyeyim mi, izindeyim de nasılsa diktim verdim. Giyince tam hayalimdeki gibi oldu çok beğendim çok beğendim diyip durdu.  


Elbisenin hiçbir özel detayı yok. Eteğine doğru bollaşan iki parça kestim. Atan bir kumaş olduğu için iç dikişlerini benim taktığım adıyla FİT dikiş (fransız, İngiliz, temiz dikiş) yaptım ve beline 3 cm genişliğinde lastik diktim. 

Yakasına ve kol oyuklarına gizli biye döndüm. 

Tiril tiril yazlık bir elbise oldu. 

Güle güle giysin hanım sultan :) 

21 Haziran 2016 Salı

MİNİŞ BİR ELBİSE

Merhabalaarr, 

Minik bir elbiseyle geldim bu sefer. 


Tabii ki kalıbımız Burda çocuk dergisinden, hatta sanırım kapaktaki model.  


Bu şirin elbiseyi oğlumun sınıf arkadaşına doğum günü hediyesi olarak diktim. Arkadaşlarına oyuncak dışında hediye alınamayacağı konusunda inat eden küçük beyimize yine "kıyafet alalım mı" diye sordum, cevabı uzuuuun bir çemkirmeyle (kime çektiyse) "hayır" oldu. Sonra ben mi diksem acaba diye bir teklif sundum zat-ı alilerine ve elimdeki en uygun malzemeleri önüne serdim. Şaşırttı beni ve sevdi fikrimi, beraber model seçtik ve kalıp çıkardık. 


Kumaş tülbent gibi biri beyaz biri yavru ağzı renginde iki kattan oluşuyordu. Sanırım beyazı astar niyetiyle içine eklemişlerdi ve ben de astar olarak kullandım zaten. Üst bedeni çok kolay oldu. Modelde alt kısmı büzgülü aslında ama ben bir türlü düzgün büzgü yapamayınca pili yapmaya karar verdim. Belinin de ön kısmına desenli bir kurdele arkasına da aynı kalınlıkta kuşak yaptım. İlik açmaya fırsatım olmadığı için arkasına çıtçıtlar ve üzerine düğme diktim. Burada ütüsüz olduğu için çirkin duruyor ama fıstığımızın üzerinde gayet güzel duruyordu.      


Elbiseyi bitirip baktığımda yine hayran olmuştum! Ama beni asıl mutlu eden şey, elbisenin sahibi olan pembimizin [okulda pembi diyorlarmış :)] annesinin, el emeğinin değerini bilen ve saygı duyan harika bir anne olmasıydı. Teşekkür etmek için beni aradığında, annesinin de terzi olduğunu ve bu işin içinde büyüdüğü için ne kadar emek verildiğini çok iyi bildiğini anlattı. Belki gerçekten çok ahım şahım değildi elbise farkındayım ama o telefonda bana emeğimin ne kadar değerli olduğunu hissettirdi. İşte o zaman iyi ki dikmişim diye sevinç çığlıkları atıyordum içimden. Bir dee doğum gününde giyilecek kadar güzel olmadığı halde doğum gününde de giydirmişti ki, siz düşünün artık mutluluğumu :D Doğum günü hediyesi bana verilmişti sanki. 

Evet diktiğim her şeye çok emek harcıyorum ama bitirdiğim zaman çektiklerimin hepsini unutuyorum. Şu küçücük elbise ile dört akşam uğraştım ama bitince bütün yorgunluğum da bitmişti. Nedense bazen yaptığım işi basite indirgiyorum sanırım. Geçenlerde Türkan'cım da bir yorumunda emeğimizin ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatmıştı bana. Aslında bana öyle günlük giymek için onu dik bunu dik diyenlere de kızmıyor değilim hani. Ben bir çok işimi yarım bırakıp hatta uykumdan vazgeçip zaman ayırıyorum dikişe. 

Ay şimdi aklıma ne geldi, anlatmam lazım hemen :) okuyunca bana yuh diyeceksiniz eminim ama olsun yine de yazıciimmm :) 

Daha liseye falan gidiyorum annemin zoruyla çeyizim için dantel yatak örtüsü takımı örmeye başladım. Bana dantel ördüren annem de elbeziden başka bir şey öremez, dantelin D sinden anlamaz yani. Neyse kullanmayacağım şeyleri bana niye ördürüyorsun diye istemeye istemeye başladım dantele. Örüyorum ama bakıyorum yanlış oldu kaç sıraysa artık umursamadan söküyorum baştan örüyorum. Bir şey yapıyorsam düzgün olacak arkadaş, o zamanlar çok titizim :P Öyle öyle bir çarşaf iki yastık kenarını bitirdim. Onları bitirmem baya bir zaman aldı sonra bıraktım ve bir süre de sandıkta beklediler. Annem baktı evlenme çağımız geliyor Hande'nin de bunu bitirmeye hiç niyeti yok, bitirmesi için kuzenimin eşine verdi dantelleri. 

Bir gün oturuyoruz Sevim ablam bir çarşaf kenarının yarısını falan yapmış, çok bilmiş yılların dantel duayeni ben de yaptığını kontrol ediyorum. Anaaaa yanlış yapmış ya, trabzan sayıları farklı farklı, köprü yapmamış kare yapmış, nasıl olur çokta güzel dantel yapar halbuki!!!!  
Atmaca gibi atladım tabi hemen (rica ederim kullanmayacak olsam da sonuçta çeyizim bu benim) "yanlış yapmışsın Sevim abla olmamış bu" dedim (bak içimden yine geçti "terbiyesiz", hatırladıkça kendime terbiyesiz derim de :). 
Çok biliyorum ya tek tek de gösterdim yanlışları. Rahmetli halacım da her zaman olduğu gibi yine benden taraf oldu ve gelinine sen benim yeğenimin işine özenmedin de oydu da buydu da diye bir sürü çemkirdi. Neyse ki Sevim ablam takmaz öyle şeylere o da ona çemkirdi :) Kattım mı ortalığı bir birine :D 

Ve tabii ki o dakikadan sonra ablam o dantele bir daha elini sürmedi. Ben suratıma atmadığına şükrediyorum aslında (yapardı da niye yapmadı ki acaba!!!). 

Sevim ablam yaa çok güzel insandır kendisi, neşe doludur. Çok seviyorum seni Allah gönlüne göre versin her şeyi, neşen hep daim olsun.

Öyle işte gördüğünüz gibi ben de bir zamanlar emeğin kıymetini bilmeyen bir insanmışım meğer. Şimdi kalkmışım bana sokakta giymeye etek dik demeyin diyorum :) 
Gençlik işte yaa, sanırım o zamanlar insan karşısındakini kırabileceğini düşünemiyor. Büyüdükçe fark ettim ki, ben insanlara güzel şeyler söylediğimde daha mutlu oluyorum. Blogum da güzel yorumlar aldığım zaman hissettiğim mutluluğu herkesin hissedeceğini bildiğim için de herkese güzel yorumlar yazmaya çalışıyorum. Kalp kırmanın kimseye faydası yok bilakis faydalı olan insanları mutlu edebiliyor olmak. Yani en azından ben mutlu edince mutlu olan türden bir insanım :) Eğer birini kırdıysam günlerce onun vicdan azabını çekerim. Amaaann çok uzattım. Eski yazılarıma benzedi dimi uzun uzun :) Neysem haydin hepinize byyyyyy 

aaaaa bu arada dantel ne mi oldu? Sevim ablanın kardeşinin gelini bitirdi. Gayette güzel oldu, isteyince oluyormuş değil mi Sevim hanııımmm :))) 


      




















        

6 Haziran 2016 Pazartesi

Şal yaka ceketim ve Bursa

Hepimize hayırlı ramazanlar. Dilerim çok keyifli bir ramazan geçiririz ve ramazanın huzur, bolluk ve bereketi evlerimizden hiç eksilmez. 

Evet ceketimi dikeli ve o meşhur buluşmaya katılalı neredeyse bir ay oldu ve ben bu yazıyı yeni yazabiliyorum. 


Önce Bursalı Dikiş Severler buluşmasından bahsetmek istiyorum. Sevda İrem ve Nebihan Akça'nın düzenlediği ve dikiş aşığı hanımların katıldığı, sadece dikiş konuşulan toplantılar serisinin ikincisine bu sefer ben de katıldım. Ben Nebihan ve Sevda'dan başka kimseyi tanımıyordum ama sayelerinde orada yeni arkadaşlar edindim.

Nebihan ve Sevda ile bloglarımız sayesinde tanıştık. Yıllardır internet üzerinden sadece fotoğraflardan gördüğümüz ve yazılarından tanımaya çalıştığımız insanları yüz yüze görmek çok daha farklı bir şeymiş. Orada sohbetin güzelliğinden bunu fark edemesem bile, daha sonra fotoğraflara her baktığımda garip bir şekilde "aaa o yanımdaki Sevda ve Nebihan değil mi yaaaa" diye sordum kendime (deli mi ne!!!). 
  
Blog yazmaya başladığımdan beri blogger arkadaşlarımın diktiklerini yakından görmeyi çok istemişimdir. Mesela benim diktiklerimin hazır giyim olmadığı hep belli olur. Nebihan ve Sevda'da üzerlerindekileri kendileri dikmişti ve ben ilk başta hazır giyim sandım. Ben gördüm onayladım o kadar kaliteli yani :) 

İyi ki gitmişim dediğim güzel bir buluşma oldu benim için. Düzenleyenlere tekrar teşekkürler. 



Ceketime gelirseekk. En sevdiklerimden pratik kesim bir model. Her zaman kullandığım bir gömlek kalıbımı kumaşı dökümlü gösterecek şekilde yerleştirdim ve kestim. Arkasını robalı yaptım ve arkayı biraz daha bollaştırmak için robanın altına küçük bir pili ekledim. Kumaşım az olduğu için kolları bu kadar çıktı. Yakasını da kendi kumaşından kestiğim parça ile şal yakaya çevirdim.  




O gün bugündür giyiyorum hatta siyahlarla yıkayıp beyazın rengini bile bozdum. 


Gördüğünüz gibi oldukça bol bir kalıbı var. 


2 Haziran 2016 Perşembe

Asimetrik kesimli doğaçlama elbisem

Merhaba 

Instagram da abiyem de abiyem diye reklamını yaptığım elbisemin detayları işte aşağıda. 

Aslında abiyelik bir detayı yok, sadece böyle bir kıyafeti günlük giyemeyeceğim için abiye diyorum ben. 




Kumaşın türünü bilmiyorum ama istediğim esneklikte olduğu için fermuar gibi bir detaya ihtiyaç duymadan jile şeklinde düz bir elbise kestim. Üzerine de kolu ve eteğini hareketlendirmek için üçgen şeklinde bir şifon kesip kol altından birleştirdim. Bu arada sağ yanında da dikiş yok, şifonu bütün olarak kesip elbisenin üzerine yerleştirdim. 


Baktım çok boş duruyor eteğin açıkta kalan kısmına ve sağ koluna da güpür parçalar ekledim. 



Elbiseyi son dakika diktiğim için şifonun kenarlarını kıvırmaya vaktim kalmadı ve düğünün yapılacağı yerde zar zor bir terzi bulup yaptırdım. Şifon olduğu için kimse yapmak istemedi. Gelinlik terzisinin yapabileceğini söylediler. Tesadüfen bulduğum terzi de beni geri çevirmedi ve sağ olsun 10 dakika da halletti bu işi.  


Böylece altı aydır ne giysem diye düşündüğüm düğüne son dakikada hazırladığım doğaçlama bir elbiseyle gittim :)